28 Mayıs 2008 Çarşamba

dem bu dem

cümle kuramayabilirim. içimden geçenleri kendimle bile konuşamıyorum. geriye dönüp bakıyorum. ileriye doğru ellerimden birini alnımda siper yapıp gözlerimi kısıp bakıyor, görmeye çalışıyorum. tam ortasında, bulunduğum yerde bir curcunadır kopuyor. geçmişin bütün sırları ve geleceğin bütün vaadleriyle bir an yaşıyorum. bu an başka anlarla bütünleşip birlik oluyorlar ve an olmaktan hiçbir şey kaybetmeyip büyük bir an olarak hayatım oluyorlar. duyduğum seslerin tek bir anlamı yok. gördüğüm yüzlerin sahibi bir kişi değil. tek bir şeyin habercisi olduklarını unutmadan, o uhrevi hukuka dayanarak, konuşmuyorum. susuyorum.

metrixin içinde doğup sonra dışarı çıkanlar ve matrixin dışında doğanlar olarak ikiye ayırıyorum. hepsi hoş, hepsi güzel. hayat vaadlerle dolu.

3 yorum:

ayse dedi ki...

vaadim o kadar yeşildi ki.

(ve de kıvamım o kadar cıvıktı ki :)

gazoz kapağı dedi ki...

oh be sonunda geldin, oh geldin sonunda, sonunda geldin oh, be oh geldin, geldin oh be...

vedide yalınayak dedi ki...

nihahaha