21 Mayıs 2011 Cumartesi

kovkovski

bana benzediğini pek sanmıyorum aslında. fakat bağları akrabalığın, ırkın özellikleri, odur budur, falan filan sebebiyle, benziyor sanki, hay aksi!

bir teselli ver, nırım nırım, bir teeeesellii ver....

19 Mayıs 2011 Perşembe

babaneşi tolipe

gözlerim -giderek daha çok- babanemin gözlerine benziyor. deli gibi yağmur yağıyor. pencereden seyrediyoruz, ben ve babanemin gözleri.

16 Mayıs 2011 Pazartesi

hırpız

çocukken bir tanıdığın evinde, o tanıdığın çocuğunun oyuncaklarıyla oynuyorduk. bir şey gördüm. renkli minik bir oyuncak. benim olsa ne güzel olur. bana kalsa. akşam yatarken ona baksam. yastığımın altına koysam. aa bir de bakmışım oyuncak cebimde. ne fena ama ne de güzel bir duygu. dün gece seksen yaşındaki dedemiz oğlumun oyuncaklarından birine baktı baktı ve onu gizlice koynuna soktu. yani sokmuş. hanımı sen ne yapıyorsun diye gülerek sorunca hem güldü hem de kızdı. onu eve götürmek istemiş. hayat başa sarıyoor arkadaşlar.

15 Mayıs 2011 Pazar

?

ya hala klavye kullanamıyorum yalnış tuşlara basıp duruyorum. geçen gün bir film seyrettim. adam insanların alt kişiliklerini gören bir dedektifti. mesela iri yarı bir adamın içinde çaçaroz bir kadın, yeni mezun bir polisin içinde küçük bir erkek çocuğu, çok güzeldi. klavyeyi doğru kullanınca dahasını da yazacağım
aşık maşuğu buldu
seyretti bum bum bum
(baki sami beyin okuduğu ilahi tam olarak böyle anlamış ve içinde bum bum bummmmm diye bağırarak okuyordu. ben gülünce o da güldü ve "ne güzel ilahi di mi" dedi)

10 Mayıs 2011 Salı

albeni tane tane diye bişey çıkarmış, çok güzel bak. masanın üstüne koyduğumda yuvarlandıkları için otuzüçlük tespihin içine hapsettim onları. tespih tanelerini yer gibiyim. çok güzel bak, gelince sana alcam ondan. sana da sana da.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

elekronik sigara ve kaçış planı

milletin sigarayı bırakmak için kullandığı elekronik sigara denen mereti bendeniz nikotin bağımlılığıma yeniden kavuşmak aracı olarak kullanmaya başladım. how cool is that! :P (gazoz k. ingilizce yazınca sinir oluyon di me? ahahahha) hayatta çok simülatör gördüm dostlar, böylesine ilk defa tesadüf ediyorum desem mübalaâ olmaz. sigaraya göre çok daha az zararlı, hem de kapalı alanda, çocukların yanında bile içilebiliyor. mesela alışveriş merkezindesin, cebinden çıkar bir (kiüçdört) nefes çek geri koy. veyahut toplu taşıma otobüsü, vapuru vesairesi de örnek mekan olarak verilebilir.
şimdi tek endişem türkiyede kartuş temin edemezsem mecburen sahici sigaraya başlamak zorunda kalacak olmam. ama bunun pek de büyük bir endişe olduğunu söyleyemeyeceğim doğrusu.
bu arada keyfim de gıcır ayarlarına geri döndü çok şükür. ankaradan rizeye kaçmaya karar verdim yerleşir yerleşmez. karadeniz derde devadır. hoplaya zıplaya geliyorum vatanıma. savulun!