30 Haziran 2011 Perşembe

yoldayım, geliyorum.

11 Haziran 2011 Cumartesi

çalıntı

JAPONLAR NEDEN ÇİFT İSİM KULLANIR?
Japonlar da iş hayatında gerçek adlarından başka bir ad kullanıyorlar. Mesela benim adım Mehpare, işte kendimi Aslı diye tanıtıyorum ki iş hayatımla özel hayatımı ayırabileyim. İş toplantısında oturma protokolü de çok önemli Japonlarda. Bir sanat eseri, bir heykel ya da bir çiçek aranjmanı oluyor genelde toplantı odasında. En önemli müdür sırtı bu sanat eserine dönük olarak oturuyor ve onun bir parçası oluyor. Yani herkes müdüre bakarken bir yandan da sanat eserine bakmış oluyor. Yeni mezunlar ev kiralayabilecek kadar maaş alamadığından şirketler onlara yurt tahsis ediyor.

9 Haziran 2011 Perşembe

aa naber migren? ne zamandır görüşemiyorduk. geç otur başımın üstünde yerin var. gene de vakitlice kalksan iyi olur. o baş bana lazım da.

8 Haziran 2011 Çarşamba

anneleri hep anneler doğurdu - safkan

galiba üç hafta oldu, annem hastaneye yatalı. üç haftadır çok zor anlar yaşadım. içimin dışıma çıktığı, dışımın kaybolduğu anlar oldu. bunların yanında hiç de az zor olmayan bazı zamanları da annemin hastanede olduğunu öğrenen yarenlerimin "nesi var?" sorusuna cevap vermeye çalışırken yaşadım. evet, hala yaşıyorum.

annemin bu dünyaya ait olan vücudu neredeyse iflas etti. önce böbrekler yapmaları gereken şeyi yapıp vücudundaki suyu süzmediler, annem şişti. içi su dolu bir balon gibi oldu. o su, kalbine baskı yaptı, kalbi bi garip atmaya başladı. o su ciğerlerine toplandı, nefes alamamaya başladı. bir insanın tansiyonu 26'ya çıkar mı? anneminki çıktı, yoğun bakıma kaldırıldı. şekeri 35'e de düştü, 500'e de çıktı. böbrekleri kan üretmedi, vücudu kansız kaldı. yoğun bakımda çok kalmadı annem, bi müdet sonra çıktı. diyalizle tanıştı ama şimdilik beraber yaşamıyorlar. vücudunda bir yerlerinde bir enfeksiyon var mesela. nerede olduğu bulunamıyor. ilaçları sırayla deniyor doktorlar. az dozlarla. hangisine cevap verirse onunla tedaviye devam etmek istiyorlar.

annem bir ara rüyalarla gerçekleri karıştırdı. bir nevindir bir kabustur aldı gitti. biz hepimiz, onun kabuslarına saygı gösterdik. sadece o görmüyor, hepimiz görüyor biliyormuşuz gibi hissettirdik. yoksa annem bize çok kızdı.

sonra toparlandı biraz. ama ruh hali, allahım ben annemi daha önce hiç, böyle hiç görmedim. annem bir pamuk helvaya dönüştü. sağ elimin üç parmağıyla koparıp koparıp yemek istediğim bembeyaz bir pamuk helva oldu annem.

ben onu çok seviyorum.

3 Haziran 2011 Cuma

regaib

jora,
senin rağbetin neye? ya da:
senin bir rağbetin var mı?