28 Haziran 2008 Cumartesi

yolun sonu

sevgili jack, kitabını okudum. arkadaşın neal'ı ne kadar çok sevdiğini okudum. bence sen onu severken aslında içinde doğup yaşadığın kıtayı seviyorsun. babası kaybolmuş, içindeki hedefsiz tutkuyla, o azgın arayışıyla ne yapacağını şaşırmış dean. ne dediğini bilmese de hiç durmadan konuşan, nereye gittiğini bilmese de hep yolda olan, hoplayıp zıplayan, kalbindeki açlığın itişiyle bir kadının kucağından bir diğerine atlayan, hırsız dean; amerika.
kitabını yazdığın ruloyu insanlar müzelerde ziyaret ediyormuş. arkandan seni çok konuştular. genç ölmen aslında iyi olmuş, yanlış anlama da. git git yol nereye kadar, bir yere varmayacaksa?
uslubun da güzel. edebilikten eser yok eserinde. eğer sahiden 350 sayfalık romanı yazarken hiç uyumadıysan son bölümlerdeki etkinin yoğunlaşması da tuhaf. uykusuzluğun insanı beklenmedik bir uyanıklık düzeyine çıkarabildiğini ben kendi deneyimlerimden zaten biliyordum ama demek başkalarına da oluyormuş.
o kadar günahların arasında sarhoş sarhoş yüzerken arada tertemiz lekesiz saf bişeyler gözüne ilişir gibi olduğunda nasıl da heyecanlanmışsın ama jack? ona ne diyceksin güzelim?

özgürlüğünü arayan kalbe, altın tepside sunulan yemeğe kuşkuyla bakan göze, yollara düşen adama saygı duyarım. ama daha fazlasını beklerim o adamdan ben, senin yapabildiğinden fazlasını beklerim jack. bu defteri de böylece kapatıyorum.

5 yorum:

gazoz kapağı dedi ki...

kitapla hesaplaşman demek böyle son buldu. sana söylediğim kitaba bakabildin mi peki? ayrıca duaya ihitayacaım var. ( bu konu ile alakalı yorumdan ziyade özele mail gibi oldu ama,)bir de sait faikin, çevirdiği bir roman vardı. zaten onun tek çevirdiği kitapmış, fransızcadan, o da bir yol hikayesiydi. adını unuttum kitabın. iki kere okumuştum. sevmiştim. çok çıldırmış tipler yoktu içinde ama sürükleyiciydi. ne bileyim "yolda" kitabından sonra seni avutmak mı istiyorum ne

jora silverstone dedi ki...

bana söylediğin kitaba bakmadım. arka kapak yazısı çok ilgimi çekmedi doğrusu. sait faikin çevirdiği kitabı çok merak ettim ama. okurum bir gün inşallah. içinde çıldırmış tipler olmaması da işime gelir. kerouac çok yordu beni. marihuana içme arzusundan sıyrılmaya uğraşıyorum!
son olarak beni yoldadan sonra avutma çabaların için teşekkür ederim. düşünsene avrupanın en ipsiz sapsız adamları kocaman bir kıtaya doluşup arsızca tüketmeye başlıyorlar. böyle soysuz, şaşkın bir medeniyet. ama acınası hatta şefkat edilesi bir hali de var aslında. amerika ne tuhaf. bence yolda amerikanın özünde ne olduğunun en güzel bir özeti.
bir an önce başka bir kitapta huzur bulmam lazım.

vedide yalınayak dedi ki...

bu benim okuduğum en güzel kitap ve yazar eleştirisi. daha güzelini görmedim duymadım.

bun fotokopi fanzin olarak apartman kapılarının altından bütün şehre dağıtmak istiyorum. en azından yolumun üstündekilere.

jora silverstone dedi ki...

bu da benim okuduğum en güzel kitap eleştirisi yorumu :)
çok teşekkür ederim, gülümseyerek uyuyacağım şimdi..

jora silverstone dedi ki...

yazıyı "ayşe" diye imzalamışım. şimdi farkına vardım. olsun. o da benim bir ismin