8 Ekim 2010 Cuma

tembellik



ben tembel olmamaya karar verdim. çok uzun zaman oldu. hala kararımda sabitim ama bir yerde bir yanlışlık yapıyor olmalıyım. kararın ertesinde bir adı atmışlığım yok. ne yapsam acaba. ayşeciğimin makinesiyle çektiğim bir fotoğrafı her gün size göndermeyi iş edinsem mesela, bir işe yarar mı? alain demiş ki, 'sabahleyin erken kalkarak, gecenin gündüz olmak için geçirdiği değişime şahit olmayanlar, yeryüzünde hiçbir şey görmemişlerdir.' bunu mu denesem. beceriksizliğim yüzünden hayatı elime yüzüme bulaştırdım. iyi de neden bu kadar mutlu ve huzurlu hissediyorum. yüzüme yapışan bu tebessümün kaynağı da ne?

bana bir şey tavsiye edin. bu sefer de oradan başlayayım. olur mu olur.

5 yorum:

vedide yalınayak dedi ki...

anlaşıldı.

jora silverstone dedi ki...

malesef benim tembel olmama konusunda tavsiye verebilecek halim yok. tembelin onde gideniyim. insallah sen bir yolunu bulursun da bana da belki bi ders olur.
ama yillar sonra artik kendimi o kadar cok suclamamayi ogrendim tembellik sebebiyle. yapisal olduguna inaniyorum. huzurlu ve mutlu olduktan sonra mesele yok. di mi?
ne anlasildi?
ben huzurlu mutlu filan degilim tabi. o konuda bi yanlis anlasilmaya sebebiyet vermis olmak istemem.

vedide yalınayak dedi ki...

bence sen tembel değilsin ki. a da belki de tembelliğini yaşayacal mecra bulamıyorsundur. belki de yapmadıkların yapmayacaklarının teminatıdır. bunu bildiğin için tembel olduğunu düşünüyorsundur. belki de tembelsindir, ben kabul etmek istemiyorumdur.

anlaşılan 'bıktırdım kızları' düşüncesiydi. anlaşılan o ki daha onu da becerememişim :)

huzurlu ve mutlu olduktan sonra mesela var kanımca. hem tembel hem de mutlu bir salaksa insan gerçekten büyük bir mesele var demektir bana kalırsa. huzursuzluklar çözümleri getirme işi görür diye düşünürüm. hani bi hastalık var, acı çekmeyen insanlar. hele bir de bunların çocuklukları var. acı çekmediği için gözünü çıkarmaya çalışanlar mı istersin, elini yüzünü kesenler, bacağına çivi batırmaya çalışanlar mı..

hiçbirini istemezsin eminim. derdimi anlatmak amacıyla böyle korkunç örnekler vermek zorunda kaldım. cümlelerim yetersiz kalıyor son günlerde, biraz.

gazoz kapağı dedi ki...

nete her gün giremiyorum da ondan. yoksa bu konuda muhakkak bir şeyler yazardım. ya fatma korkunç örneklerin beni hiç sarsmadı. çalışma malışma bahane. sen bana huzurlu ve mutlu olmayı öğret gül dökeyim yollarına. kendimi suçlamadığım günleri çıkarsam yaşamımdan mis gibi çocukluğuma dönerdim. ankarada bu durum ağırlığından bir şey kaybetmedi hal değiştirdi sadece. kuzum hapı falan mı var bu işin.

vedide yalınayak dedi ki...

var galiba. kırmızı olanı tavsiye ederim ;)