27 Ekim 2010 Çarşamba

insan kokusu

insanları özledim. birilerine saatin kaç olduğunu sormayı, oradan buradan sohbet etmeyi, yürümeyi, gülerek kalabalık ortamda çay içmeyi, akşam misafirliklerini, kelimeleri... Ufak çocuğun insanı eve zımbaladığını unutmuşum. İşin merhametli tarafı zevcim de bize kıyamadığı için çevre edinmiyor. bir ara sürekli davet edildiği sohbetlere, gece buluşmalarına iştirak etmediği için artık davet de gelmiyor. Çocuk büyütürken zaptu rapt altına almayı da bilemediğimiz için eve kapanıyoruz böyle işte. Geçen gün karşı komşum doğum yapınca ha bir gayret deyip Latif'i alıp hayırlı olsuna geçtim. yirmi dakika da o güzelim yeni gelin evi yirmi kez veledim tarafından karıştırılıp kurcalandı. biblolar vitrinler orta sehpa süsleri... çıplak ve güzel evime zor attık kendimizi. camdan bakıp insanları seyrediyorum ben de. ne güzeller maşallah

Hiç yorum yok: