6 Ağustos 2012 Pazartesi

uzun zaman önce yeni evlenmiştim. her yeni evli gibi, kafamı boynuma kadar çamura sokmuş hissettim uzun zaman. muhtemelen zevcim de öyle hissetti. şu an bir sürü boşanan arkadaşım var. boşanabilirler tabii. sorun o değil. bana bakıp, eşime bakıp, evime bakıp, çocuklarıma bakıp diyorlar ki:"Bak sen şanslısın, eşin şöyle iyi, hiç sana bunu dedi mi, böyle yaptı mı, eşinin annesi sana şunları yaptırmaya çalıştı mı, böyle maddi sıkıntılar çektin mi" ben de ebenin körü diyemiyorum onlara, üzüntülüler, çatacak biri lazım. yukarı tükürse sakal aşağısı bıyık. boşver bana tükürsün. halbuki her yeni evliye eşi o şeyleri demiş eş anneleri o gıcıklıkları yapmıştır. ve benle zevcim de bir hayli işsiz zaman geçirmişizdir. boşanma lafı bir zamanlar merhabadan çok söylenmiştir evde. kapılar sıkça çarpılmış, sinir krizleri yaşanmış,"ulan çekip gideceğim görecek"ler defaatle denmiş, neyseki hayata geçirilmemiştir. ilk yedi yılın ardından karşılıklı olarak birbirimizden beklentilerimiz, birbirimizi değiştirme çabalarımız azalmaya başlamıştır. elin adamı elin kadını olmaktan çıkmaya adım atmışızdır. halbuki yeni evlenenler, yeni boşananlar bunun ben de ve benim gibilerinde "hep var" olduklarını zannediyor.onlara birinin bunu söylemesi lazım. neden biliyo musunuz? çoğu boşanınca pişman oluyor.boşanırken "yeni bir hayat" diyor hepsi, ve o yeni hayat, yani boşanmanın ardından geçen ilk beş yıl, boşanmayı sorgulamakla geçiyor. kızlar sorgulayıp dursun, erkekler yeniden evlenebiliyorlar o arada.amma saçma yazım değil mi? her şey bir saçma oldu zaten. bimden aldığım yumurtalarda hiç sarı yok neredeyse. hepten beyaz çıkıyor.

2 yorum:

jora silverstone dedi ki...

evlilik bence boşanmayabilme sanatıdır arkadaş. ne kadar az karşı karşıya kalıyorsan, ne kadar çok yanyana durabiliyorsan o kadar kolay idare edilebilir oluyor. herşey kadar eyvallah'a dayanıyor aslında. razı olacaksın, keyfine bakacaksın. çözümlemem bu kadar :)

vedide yalınayak dedi ki...

Bu konuda bir şey söylemek isteseydim, söylemek isteyeceğim her şeyi siz söylemişsiniz şimdi. Çok bravo, pek teşekkür, üçlü temennâ.