7 Şubat 2010 Pazar

direksiyon sınavı için bekleşirken kadınların gevezelikleri bana buhran geçirtti. hepsinin maşallah bir örnek kocaları sınava kadar üç kez beş kez yirmi kez hatta dün gece hatta bu sabah pratik yaptırmışlardı. Bir de herkes benim gibi son direksiyon dersini yirmi gün önce almamıştı daha dün almıştı. Aferin bana. ben şimdi her şeyi unutmuş olmam lazımdı. Yazıkkkk. Eve gidince ilk soracağım soru "sen neden bana bir şeyler öğretmiyorsun bey" olacaktı kesin. Neyse, arabaya bindim rutin işlemler. ayna koltuk tamam. arabayı hafifçe kaldır hop. iyi. sonra bir şey oldu. kavşaktan önce sinyal verip şerit değiştirmeli. hatalı bir durum. hoca direksiyona ilk müdahaleyi yaptı. kırmızı ışıkta durunca birinci vitese takılması unutuldu. sonra mı? aslında sonrası bayağı iyiydi taki yan şeride geçerken ayna kontrolu yapmadığım için bir otobüsün karnına dalmaktan son anda hocanın engin müdahalesiyle kurtulana kadar. ciddi kaza atlatıldı. pes. arabadan indim. bakiyle telefonda konuştum. dedi ki sen çok sinirlisin hadi avatara git. gittim ama avatara değil yahşi batıya. zira avatar hep dolu yarından önce bilet yok. eve döndüm surat beş karış ben o sınavda o eşekliği nasıl yaptım cümlesi kanlı canlı. yattım uyudum. sabah baki sonucu öğren dedi telle, arayıp merhaba sema hanım kaçla kalmışım dedim. 85 le geçmişsin dediler. inanmadım. tatlı alıp bizzat kursa sonucu görmeye gittim. doğruymuş. baki dedi ki. nasıl olur. senin gibilerine ehliyeti veriyorlar etraf trafik canavarı doluyor. haklı buldum. bana 85 verirlerken kesin basiretli bağlanmış olmalı. okuyup üfleyip sevdiklerine fatiha gönderip gittiğimden midir nedir?

5 yorum:

jora silverstone dedi ki...

tebrik ederim. ve de geçmiş olsun. ama avatarı ihmal etme. biletini önceden al, sıraya gir.
ilk çıkışlarımda ben de hayati hatalar yapıyordum. ama çok çabuk alışılıyor. sakın yılma. bir kaç hafta oldu şu anda gayet rahat çıkabiliyorum trafiğe. kendini zorla. ipin ucunu bırakma. çok iyi hissediyor insan istediği zaman çocukları kapıp evden çıkabileceğini bilince. alışverişini filan kendi başına yapmak da ayrı bir zevk çoluksuz çocuksuz kocasız.

gazoz kapağı dedi ki...

gittim gittim. sonunda akşam on seansına yer buldum. zevcem gece bir de gelip aldı sağolsun.bu arada çoluksuz çocuksuz çıkma fikri beni heycanlandırdı. bir yıldır sanırım belki bir yıldır artı bir yıldır evde olduğumdan ders almaya kanaat getirdim. zira baki hiçbir şekilde öğretmeyi kabul etmiyor. deli sürüyormuşum. bence o temkinli ama neyse.

jora silverstone dedi ki...

zaten insanın kocasından sürücülük öğrenmesi ömür törpüsü birşey. kendisi yalvarsa bile alternatifi varken kabul etmemek lazım. ben mecbur kaldım malesef. ben yandım eller yanmasın türküsünü sana hediye ediyorum :P

vedide yalınayak dedi ki...

ben senin arabana binerim. sen hatalardan ders çıkaran nadide birisin. bense sevdiğimle her yere giderim.

Adsız dedi ki...

Siz trafiğe çıkmayın. Bırakın zevceniz(!) (kocasından zevcem diye bahsedeni ilk defa gördüm, kocanız müennes mi?) sizi sağa sola alışverişe sinemaya götürsün getirsin. Birilerini tek başına mezara gönderip birilerini bu tarafta tek başına bırakmamak için tek başına alışverişe gitme fantezilerinizi de mahallenin marketine yürüyüş yapmakla sınırlı tutun. hem sizin açınızdan hem de toplum sağlığı açısından çok daha isabetli olacaktır.
Olur da mutlaka trafiğe çıkmanız gerekirse, birileri trafikte ısrarla korna çalıp selektör yaptığı zaman da "kadınım ya, ondan trafikte sıkıştırıyorlar" demezden önce bulunduğunuz şeridi ve aracınızın hızını kontrol edin.