3 Kasım 2009 Salı

marsta hayat


şef dedektif sam tyler, 2006'da geçirdiği bir trafik kazasının ardından gene bir detektif olarak 1973 yılında uyanır. polisiye bir dizi "life on mars". beni cezbeden tarafı adamın aslında gerçek bir alemde olmadığını bildiği halde yaşamaya devam edebilmeye çalışması, çabalamak zorunda oluşu. sam tyler gerçek kendisinin bir hastane odasında yaşam destek cihazlarına bağlı olarak komada yattığının bilincindedir. her ne vakit "bu ne biçim iş zaten hiçbişey gerçek değil hepsi bana bilinçaltımın bir oyunu, oynamıyorum ulan" diyecek olsa kulaklarına gerçek dünyadan "aha ölüyor kalbi durdu çekelim fişini bari" filan gibi sesler gelmektedir. her gün işe gidip olayları çözmeye uğraşmak zorundadır. yavaş yavaş bundan zevk almaya başlar. herşey çok gerçekçidir, o bol paçalar, o geniş yakalar, güzelim şarkılar :) ama olmadık yerde kendisine hitap etmeye başlayan televizyonlar, kablosu kopuk telefonlardan arayan "aman oğlum sen konuşamasan da ben hastanede başında bekliyorum vazgeçme e mi" diyen annesi vs peşini bırakmamaktadır.diziyi tadından yenmez kıvama getiren unsurlardan en önemlisi eski usul polisiye yöntemlerle sam'in yöntemlerinin tutarsızlığı üzerinden fışkıran espriler. her bölümde okkalı birkaç kahkaha attırarak seyirciyi kuru drama çizgisinden alıkoymaya çalışmışlar anlaşılan. manchester aksanı da kulaklara şenlik..
life on mars ismi, kaza sırasında arabada çalan şarkıdan geliyor. dizi bbc için kudos yapım şirketi tarafından yapılmış. iki sezon sürdükten sonra farklı bir mecrada bi şekilde (ashes to ashes) devam etmiş. amerikalılar da kendilerine göre bir uyarlamasını yapmaya çalışıp ellerine yüzlerine bulaştırmışlar. sam tyler'ı, doctor who'nun ezeli düşmanı "the master"ı canlandırarak kötü adam kavramına yeni boyutlar katan john simm oynuyor. çok da iyi yapıyor. philip glenister, gene hunt rolünde o kadar harika olmasaydı simm'in oyunculuğu daha rahat parlayabilirdi. DCI hunt, gerçekten dünya tatlısı bir pislik herif olmuş. esas kız biraz odun tipinde ama olsun. ellerinize sağlık bütün life on mars ekibi. içtenlikle sizleri tebrik ederim.
şimdi gidip ilk sezonun sonuncu bölümünü seyredeyim. zaten hepi topu 16 bölüm, uzunca bir film gibi düşünülebilir.

çalışır durumdaki rapidshare linklerini de vereyim de seyretmek isterseniz işiniz kolaylaşsın sevgili arkadaşlarım:
life on mars

4 yorum:

gazoz kapağı dedi ki...

nasıl da keyifli bir konu bulmuşlar. seyretmek lazım

vedide yalınayak dedi ki...

hey sen j! nasıl da güzel yazmışsın. ilk sezon indi sayılır :)

"DCI hunt, gerçekten dünya tatlısı bir pislik herif olmuş."

sadece bu cümlen için bile seyrederdim.

gazoz kapağı dedi ki...

seyredemiyorum, zira vakit yok. küçük bebek mevzuu

Calimero dedi ki...

oldukca guzel bir dizi, ben izledim tum bolumlerini...