12 Eylül 2012 Çarşamba

kötü sinyaller dönemi

1- herkesin kötü yanları göze batar en ön sırayı da eş çeker.
2- İlgi beklenir gelen ilgiyle baş edilemez
3- kendini küçük görme ve aşağılama başlar.

tüm bunlar bardağı taşıran son damlayla hayat bulur. o son damla genelde saçma sapan bir şeydir. mesela komşunuzdur. çalışan mesaili bir devlet memurudur. her vesiyleyle işi asabilen memurlardan biridir. Biz de zaten üç çocuklu şişman ev hanımıyızdır. "Ayşe Hanım müsaitmisiniz çalışııyorum malum çocuklar bugün birkaç saat sizde kalabilir mi?" "Tabii tabii", "Ayşe Hanım okul çıkışına yetişemiyeceğim çocuklar size gelebilir mi?" "Tabi Tabi", "Ayşe Hanım ben platese gidiyorum karşı komşumuzla -karşı komşunla mı? beni neden çağırmadınız ki?- Çocuklar sizde kalabilir mi? " Yutkun ayşe yutkun. "Şey benim şehir dışından misafir gelecek ama ben sizi on dakika sonra arayayım" Hakikaten gelecek. ama akşamın bir vakti. bir amca gelecek. eşimin bir arkadaşı. neyse neyse. alayım çocukları bari. ama başkasına devredilmişler. neden peki? ben bakacaktım onlara? bir de neden beni platese giderken, kuaföre giderken, çay içmelere giderken çağırmıyor ki bu kadın? (Birinci madde devreye girer) Zaten cadoloz bir menfaatçi. iyi ama menfaatçi. gerçi bir kere sütlaç getirmişti. olsun. rahat kadın bir de menfaatçi. eşim de hep geç gelsin eve dursun. dünyada mesaisi sekiz buçukta başladığı halde "bir sabah da sekiz de gidemedim şu işe, hep bir şeyler çıkarıyorsunuz sabah sabah" diye zılgıt atan kaç adam vardır. (ikinci madde devreye girer) gerçi keyfi için yapmıyor. haffta sonu da sırf ben istedim diye yorgun yorgun yürüyüşe çıktık ama. poh. çıkacaz tabii. sanki benim kolestrolüm tavan yaptı. benim için değil kendi için haftada bir yürüsün. (üçüncü madde devreye girer) işte sen hep böylesin kızım. ne kadar verilse sana daha fazlası gerekir hayatta. o kadar tatmin olmazsın. zaten bir halt becerdiğin yok. istanbuldan çıktın çıkalı adam gibi bir şey de yazamadın. zaten yazsan değeri mi var? ha bak üç aydır gönderiğin dosyaya yayınevi tenezzül edip cevap bile vermedi. keşke zamanında öğretmenliğe baş vursaydın. sınavı kazandığın halde gitmedin. neden? vıy vıy dır dır... havan batsın. bak burada kaç yere iş için müracaat ettin. yok işte. değil işin bir arkadaşın bile yok. dımdızlak yalnızsın. komşu edinmeye çalışıyorsun. millet de sana çocuklarını gönderiyor. bir iki cemiyete katıldın. her toplantıda önce nasıl diyet yapılır sohbetlerini dinleyip ardından gelen pasta böreği yiyip, ay gene yedik şunları, bari tariflerini alalım muhabbetinden sıtkın sıyrıldı. ucube. mümkün olsa da hep eşinin erkek arkadaşlarıyla takılsan. onların sohbeti daha iyi.  ya ben seneye gireyim şu sınava, öğretmen olayın be. neden bu sene olmadın? neden?  sonuç :kötü sinyaller dönemi. tedavi: dua,

Hiç yorum yok: