8 Haziran 2011 Çarşamba

anneleri hep anneler doğurdu - safkan

galiba üç hafta oldu, annem hastaneye yatalı. üç haftadır çok zor anlar yaşadım. içimin dışıma çıktığı, dışımın kaybolduğu anlar oldu. bunların yanında hiç de az zor olmayan bazı zamanları da annemin hastanede olduğunu öğrenen yarenlerimin "nesi var?" sorusuna cevap vermeye çalışırken yaşadım. evet, hala yaşıyorum.

annemin bu dünyaya ait olan vücudu neredeyse iflas etti. önce böbrekler yapmaları gereken şeyi yapıp vücudundaki suyu süzmediler, annem şişti. içi su dolu bir balon gibi oldu. o su, kalbine baskı yaptı, kalbi bi garip atmaya başladı. o su ciğerlerine toplandı, nefes alamamaya başladı. bir insanın tansiyonu 26'ya çıkar mı? anneminki çıktı, yoğun bakıma kaldırıldı. şekeri 35'e de düştü, 500'e de çıktı. böbrekleri kan üretmedi, vücudu kansız kaldı. yoğun bakımda çok kalmadı annem, bi müdet sonra çıktı. diyalizle tanıştı ama şimdilik beraber yaşamıyorlar. vücudunda bir yerlerinde bir enfeksiyon var mesela. nerede olduğu bulunamıyor. ilaçları sırayla deniyor doktorlar. az dozlarla. hangisine cevap verirse onunla tedaviye devam etmek istiyorlar.

annem bir ara rüyalarla gerçekleri karıştırdı. bir nevindir bir kabustur aldı gitti. biz hepimiz, onun kabuslarına saygı gösterdik. sadece o görmüyor, hepimiz görüyor biliyormuşuz gibi hissettirdik. yoksa annem bize çok kızdı.

sonra toparlandı biraz. ama ruh hali, allahım ben annemi daha önce hiç, böyle hiç görmedim. annem bir pamuk helvaya dönüştü. sağ elimin üç parmağıyla koparıp koparıp yemek istediğim bembeyaz bir pamuk helva oldu annem.

ben onu çok seviyorum.

2 yorum:

gazoz kapağı dedi ki...

canım acıdı çok, Rabbim hem size hem ona kuvvet versin. bir şey yazamayacağım. dualarımızdasınız.

jora silverstone dedi ki...

ben de seni cok seviyorum, anneni de cok seviyorum, hep dua ediyorum. allah acilarini dindirsin, ferahlik ve sifa ihsan eylesin. sizlere de sabir selamet..