14 Ekim 2008 Salı

dido hikayesi

bir keresinde ülker, didolarda hatalı üretim yapmıştı. o bisküvi olması gereken kısmı da dışındaki çikolatadan doldurmuşlardı. ama bu hatalı seri tuhaf bir biçimde normal didolarla karışık olarak kolilenip satışa sunulmuştu. dışarıdan bakılınca hepsi dido, hepsinin fiyatı aynı ama bir kısmınnda fazladan çikolata var. biz lisedeydik. kantinde ben bu durumun farkına varınca ne yapsak da ayırt etsek şeklinde düşüncelere daldık. ben elle tartma yöntemi geliştirdim. kolideki bütün defolu didoları seçip aldık. amma çok çikolata yedik o akşam. halbuki çok da sevmem.
nurdan ne güzeldi yahu.. üzerinde kırmızı levis gömleği vardı o akşam, o gömleğini renginden çok kokusuyla hatırlıyorum (dolabından çıkarıp kokladığımı da hatırlıyorum okula gelmediği bir gün). kızı olmuş. ismini ayşe koymuş.
dün akşam dido yedik de oradan aklıma geldi. nanino dido dido nana dido şarkısı var bir de. kazım koyuncu'ya Allah rahmet etsin. dido lazca ihtiyar kadın demek, ya da ihtiyar adam, ikisinden biri, karıştırıyorum hep.
fatma nerede, iyi mi? ayşe nasıl oldu? arayıp sorsam daha yakışıklı bir davranış olur buraya yazmaktan. peki.

Hiç yorum yok: